Osmanlı Kadınlarının Tercihi Zümrüt Yüzük

Fotoğraflardan, filmlerden, kitaplardan hatta dizilerden tanıdığımız Osmanlı’nın gösterişli kadınları… Her zaman alımlı her zaman ışıltılı… 

Yıllar boyu dillere destan güzellikleriyle pek çok Osmanlı sultanı, genç kızların en büyük idolü olmayı başardı. Saçları, kıyafetleri ve hatta dönemin doğal makyaj teknikleriyle, yaşadıkları gösterişli devrin bir sembolü olan Osmanlı kadınlarının mücevherleri ise hala tüm dünyanın dilinde, özellikle de zümrüt yüzükleriyle…

Kimi zaman tarihin seyrini değiştiren taht kavgalarına sebep olan güzellikleriyle döneme damgasını vuran, bazıları sultan olmayı başarmış bazıları ise harem gözdesi olan tüm Osmanlı kadınlarının tercihi ise hep zümrüt bir yüzük olmuş. Hatta öyle ki zümrüt bir yüzük yüzünden ortaya çıkan bir harem kavgasına bile sahne olmuş o muhteşem saraylar.

Peki saray kadınlarının bile aklını başından alan zümrüdün sırrı ne biliyor musunuz? Köklü bir imparatorluk içinde dönen yüzlerce hırs ve gösteriş hikayesinde bir kadının parmağında zümrüt bir yüzük görmek mümkün. Çünkü tıpkı günümüzde olduğu gibi zümrüt taşı o yıllarda da ihtişamı enginliği ve gücü temsil ediyordu. Bu yüzdendir ki sarayın en güzel kadınları güzelliğini zümrütlerle bezenmiş bir broş, ayna, kolye ya da kemerle taçlandırmış. Hatta o kadar ileri gitmişler ki, Kanuni Sultan Süleyman’ın çocuklarından biri için zümrüt ve yakutlarla süslenmiş bir beşik bile yapılmış.

Osmanlı tarihinin en güçlü kadının tek kızı Mihrimah… Onun da pek çok saray sultanı gibi tercihi zümrüt yüzükten yana olmuş. Bir rivayete göre; değerli taşlara olan ilgisiyle bilinen Mihrimah’ın güzelliği dilden dile dolanırken kadınlar güzelliğinden çok mücevherlerini kıskanırmış.

Osmanlı’da sadece kadınların değil padişahların ve devlet adamlarının da zümrüt yüzüklere karşı bir ilgisi varmış aslında. Dönemin değerli eserleri arasında sıklıkla rastlanan zümrüt işlemeler ise adeta dönemin ihtişamına ayna tutuyor. O dönemde zenginliğin simgesi olan zümrüt aslında diğer taşlara göre daha kolay işlenmesiyle biliniyor. Kim bilir, belki de dönemde bu kadar yaygın olmasının sebebi de budur. Günümüzde ise zümrüt bir yüzük takmak için padişah ya da sultan olmak gerekmiyor. Aksine diğer taşlara oranla zümrüdün daha hesaplı olduğunu bile söyleyebiliriz.

Her türlü yorum ve eleştiriniz için yazabilirsiniz

Daha yeni Daha eski